Thalidomide 1950’li yılların sonunda ortaya çıkan ve dünya genelinde büyük bir faciaya neden olan sakinleştirici bir ilaçtır.
1954 yılında Batı Almanya'da Chemie Grünenthal firması tarafından grip ilacı olarak sentezlenen talidomidin ilginç bir şekilde yatıştırıcı etkileri olduğu keşfedildi. Talidomidin herhangi bir toksik etkisi ve yan etkisi görünmediği için sakinleştirici olarak kulanılması bilim insanları tarafından oldukça umut vericiydi.
Şekil 1. Talidomid moleküler yapısı
Keşfinden 2 yıl kadar sonra önce bir grip önleyici, daha sonra 1957'de hipnotik bir ilaç olarak Batı Almanya’da piyasaya sürüldü. Zamanla birçok ülkede pazarlanmaya başlayan talidomid dünya çapında yaklaşık 40 farklı isim altında satıldı. Talidomid birçok kişi tarafından mucizevi bir ilaç olarak tanımlanmaya başlamıştı. Ancak bunu destekleyecek herhangi bir kanıt yoktu. Bu nedenle hamilelik mide bulantısını hafifletmek için hamile kadınlara reçete etmeye teşvik edilen doktorlara binlerce örnek dağıtıldı [1].
Bu ilacın yeterli testler yapılmadan piyasaya sürülmesi nedeniyle yan etkileri arasında plasenta bariyerinden geçebileceği ve rahimdeki bir fetüse zarar verebileceği bilinmiyordu, bu nedenle hamilelik sırasında ilaç kullanımı sıkı bir şekilde kontrol edilmedi. Gebelikte talidomid kullanan kadınların çocuklarının ise sorunlu doğduğu bu nedenle ancak 1.5 yıl sonra fark edilebilmişti. Cenin gelişimindeki çok çeşitli değişiklikler nedeniyle hamile kadınların aldıkları talidomid ile çocukları üzerindeki etkisinin bağlantısının kurulması 5 yıl kadar uzun bir süre devam etti. Hamileliğin kaçıncı gününde ilaç kullanımı gerçekleştiyse çocuklarda oluşan hasar da ona göre değişmekteydi [2,3]. Örneğin;
20. gününde beyin hasarı
21.gününde göz hasarı
22. günde kulak ve yüz hasarı
24. günde alınırsa, bebekte kolların oluşmaması
25 ila 28. günler arası alınırsa, bacakların oluşmaması
gibi ciddi hasarlar söz konusu olmuştu.
Şekil 2. Talidomidden etkilenen bir bebek
Bunun yanı sıra çevresel sinir sistemi hasarı, bazı organlarda eksiklik (parmaklar, kol, bacak, anüs vb.) ve felçli olarak doğabiliyorlardı. Doğduktan kısa bir süre sonrada ölüyorlardı. İlaç hakkında şikayetler ise gittikçe artıyordu ve doktorlar tarafındann rapor edildi. Ancak firmalar bu durumu göz ardı ederek ilacı piyasadan çekmediler. Bu süreçte 2 bin çocuk öldü ve yaklaşık 15 bin çocuk ise vücutlarında meydana gelen gelişim hasarlarıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Talidomid hızla artan şikayetler nedeniyle 1961 yılında en sonunda piyasadan kaldırıldı. Dünya genelinde yaklaşık 50 ülkeyi etkileyen talidomid çoğu ülkeler tarafından hiç kullanılmaması ya da kullanılsa bile yeterli yaygınlığa erişmemesi sayesinde birçok ülkeyi etkilememiştir.
Şekil 3. Talidomid ilacı
1964'te Hadassah Üniversite Hastanesi’nde cüzzamlı bir hastaya diğer ilaçlar etki etmeyince talidomid verildi. İlaç hastanın cüzzam semptomları üzerinde bir etki gösterdi. Yaklaşık 3 gün içerisinde cüzzam gitti ve ciltteki lezyonlar iyileşti. Ancak hasta talidomid almayı bıraktığında cüzzam tekrar ortaya çıktı. İlaç, bir tedavi olmamasına rağmen hastalığı baskılayabiliyordu. Sonuç olarak, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1967'de cüzzam için talidomid kullanımı üzerine bir klinik araştırma yaptı. Daha olumlu sonuçlar alındıktan sonra, talidomid birçok ülkede cüzzam tedavisi olarak kullanıldı [3].
KAYNAKÇA
1. “What is Thalidomide?” 17 Şubat 2022 tarihinde “https://thalidomide.ca/en/what-is-thalidomide/” adresinden erişildi.
2. “Thalidomide Faciası: Tıp Tarihindeki En Korkunç İhmal!” 17 Şubat 2022 tarihinde “https://evrimagaci.org/thalidomide-faciasi-tip-tarihindeki-en-korkunc-ihmal-7640” adresinden erişildi.
3. “Thalidomide” 17 Şubat 2022 tarihinde “https://www.sciencemuseum.org.uk/objects-and-stories/medicine/thalidomide” adresinden erişildi.
Comentarii