En ilkel çağlardan günümüze kadar olan süreçte insanlar, yaşamı devam ettirebilmek ve diğerlerine karşı üstünlük sağlayabilmek amacıyla birçok savaşla karşı karşıya kalmıştır. Bunlar arasında belki de en acımasızı biyoterörizmdir. Yakın tarihli ABD’ deki ikiz kulelere yapılan saldırı sonrasında çeşitli kuruluşlara gönderilen şarbonlu mektuplar ve Japonya’ya atılan atom bombası hepimizin zihninde yer eden biyoterörizm örnekleridir. Bu örneklerden biyoterörizmin sonuçlarının ne kadar ağır olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Biyoterörizm Nedir ?
Peki nedir bu biyoterörizm? Biyoterörizm, mikroorganizmaların veya çeşitli toksinlerin canlılar üzerinde öldürücü etki yaratmak veya kalıcı hasar bırakmak amacıyla kullanılmasıdır. Büyük alanlarda hızlı yayılım göstermesi, etkisinin kalıcı olması, kolayca ve düşük maliyetle elde edilebilmeleri gibi pek çok avantajı vardır. Askeri grupları hedefleyen çalışmalar için biyolojik savaş kavramı kullanılır. Biyolojik ajanların devletler tarafından teknolojik hamleler ile silahlaştırılarak diğer devletlerin askeri birliklerine karşı kullanılması da denebilir. Sivil halkı hedefleyen çalışmalar için ise biyoterörizm kavramı kullanılır [2].
Biyolojik Silah Ajanları
Biyoterörizm amacıyla kullanılan tüm ajanlar için biyolojik silah denilmektedir. Biyolojik ajanlar, hedef aldığı kitleye ve amaca yönelik olarak farklılaşabilir. Biyolojik ajanları şu şekilde sınıflandırmak mümkündür [3].
Mikroorganizmalar
Bitki Öldürücüler
Ara-Konak Hayvanlar
Zararlı Haşeratlar ve Hayvanlar
Biyolojik silah ajanı olarak kullanılan silahlar A, B , ve C olmak üzere 3 kategoriye ayrılır.
Tablo 1: CDC’nin silah ajanları sınıflandırması [3] .
A Kategori
İnsandan insana bulaşı ve taşınımı oldukça kolay olan bir kategoridir. Geniş alanlarda oldukça büyük öldürücü etkisi vardır. Bu ajanların sebep olduğu hastalıklara şarbon, veba, tularemi, çiçek hastalığı örnek verilebilir [4].
B Kategori
Toplum üzerindeki öldürücü etkisi daha azdır. Kısmen yayılabilme ve kısmen hastalık oluşturma yetisi vardır [4].
C Kategori
Bu kategorideki ajanlar kolay elde edilebilir. Bu özellikleri dolayısıyla gelecekte biyolojik silaha dönüşebilme potansiyeli yüksek bir gruptur [4].
Biyolojik ajanlar su ya da gıda aracılı, enfekte haldeki vektörler ve aerosol formda kullanılabilir. Ülkemizde de biyolojik silah örneklerine rastlamak mümkündür. En yaygın olanı ise şarbonlu mektuplardır.
Şekil 2: Hayvanlar üzerinde biyoterörizm [5].
Kaynakça
[1] https://www.kreatifbiri.com/terorizmin-sinsi-tarafi-biyoterorizm/ Erişim Tarihi 12.01.2021 .
[2] Kılıç, S., Biyolojik Silahlar ve Biyoterörizm, Türk Hij Den Biyol Dergisi , (2006) .
[3] Yücel, O., Erdem, R., Biyoterörizm ve Sağlık, Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, (2016) .
[4] https://bilimveutopya.com.tr/savasin-mikrobik-tarihi-i Erişim Tarihi 30.01.2021 .
[5]https://www.gidahatti.com/hayvan-hastaliklari-ve-biyoterorizm-162278/ Erişim Tarihi 01.02.2021 .
Comentarios