top of page
Esma Nur Yıldız

Vampir Yarasalar

Çeşitli yarasa ailelerinden biri olan vampir yarasalar, hem et hem ot hem de nektar ve polenle beslenen, yaprak burunlu, habitatı Güney ve Orta Amerika olan bir yarasa türüdür. Bu yarasa türlerinden günümüze ulaşan üç türü yalnızca kanla beslenmek üzere evrimleşmiş tek memelilerdir. Bunlar adi vampir yarasa, kıllı bacaklı vampir yarasa, beyaz kanatlı vampir yarasadır (1).



Şekil 1. Vampir Yarasa (1)


Vampir yarasalar, avını tespit etmek için iyi gelişmiş koku alma sistemi ve ısı sensörlerine, düşük frekanslı işitme yeteneğine ve memeliler arasında benzersiz bir özellik olan kızılötesi radyasyonu algılama yeteneğine sahiptir. Diğer yarasalarla karşılaştırıldığında, vampir yarasalar, avlarına gizlice yaklaşmak için olağanüstü karasal hareket becerilerine sahiptir. Jilet gibi keskin minesiz üst kesici dişler, avın derisinin kesilmesine yardımcı olur ve tükürüğündeki pıhtılaşma önleyiciler avın kanının beslenme sırasında pıhtılaşmasını önler.


Bu canlıların tek besin kaynağı olan kan, çeşitli nedenlerle zorlu bir diyeti temsil eder. Bunlardan ilki, kanın %78 gibi yüksek sıvı içeriğine ve nispeten düşük kalori değerine sahip olmasıdır. Bu da bir vampir yarasanın tek bir yemek sırasında vücut ağırlığının 1,4 katı kadar kan emmesini gerekli kılar. Büyük miktarlarda kanın yutulmasını sağlamak için mideleri, öncelikle depolama ve sıvı emilimiyle genişleyebilir olmak için işlevsel bir kayma yaşamıştır. İkincisi, diğer diyetlere kıyasla kanın demir içeriğinin çok yüksek olmasıdır. Üçüncüsü ise kuru kan kütlesinin çok az lipid ve karbonhidrat (her biri %1) içeren ve bunun yanında protein (%93) içeriği yüksek olan oldukça çarpık bir besin bileşimine sahip olmasıdır.


Düşük karbonhidrat alımı nedeniyle vampir yarasalar, diğer memelilerden daha düşük bazal insülin seviyeleri sergiler. Tip 2 diyabet hastalarına benzer şekilde, vampir yarasalar, deneysel bir aşırı glikoz yüklemesi üzerine hiperglisemi ile sonuçlanan, azaltılmış glikoz ile uyarılan insülin salgılama tepkisine sahiptir. Vampir yarasalarda glikojen ve lipit depoları da azdır, bu da onların açlığa karşı savunmasız olmalarına ve 48 ila 72 saatlik açlıktan sonra erken ölümlerine yol açar. Vampir yarasalar, açlıktan savunmasızlıklarını telafi etmek için, her gece yemek yiyemeyen tünek arkadaşlarıyla kustukları kanı paylaşır (2).


Vampir yarasaların sadece kanla beslenerek hayatlarını sürdürmeleri konusu üzerinde bilim insanları ciddi çalışmalar yapmış ve neden bu şekilde yaşayabilen tek memelilerin onlar olduğunu bulmuşlardır. Bu bilim insanları vampir yarasa genleriyle diğer yarasaların genlerini karşılaştırmış ve sonuç olarak vampir yarasalarda bulunmayan veya etkinliğini yitirmiş 13 gen tespit etmişlerdir. Bu değişiklik sebebiyle vampir yarasalar, yüksek protein ve demir içeriğine, düşük yağ ve karbonhidrat içeriğine sahip kanla beslenmeye uyum sağlamışlardır.


Bu konuyla alakalı olarak Science Advances dergisinde yayınlanan bir makalede, memeli hayvanların çoğunun düşük kalorili kan diyetiyle yaşayamadığı, yarasaların da 1.400 türünden yalnızca 3 tanesinin bu diyetle yaşamını sürdürebildiği vurgulanmıştır. 3 yarasa türü dışındaki yarasa türlerinin ise böcek, meyve, nektar, polen ya da küçük kurbağa ve balıkla beslendiği bilinmektedir (3).


KAYNAKÇA

1. Erişim adresi: https://en.wikipedia.org/wiki/Vampire_bat (Erişim Tarihi: 31.03.2022)

2. Blumer, M., Brown, T., Freitas, M.B., Destro, A.L., Oliveria, J.A., Morales, A.E., Greve, T.S., Pippel, M., Heckeralexis, D.J., Krilenko, W.A., Foote, M., Janke, A., Lim, B.K., Hiller, M. (2022). Gene Losses İn The Common Vampire Bat İlluminate Molecular Adaptations To Blood Feeding. Science Advances.Vol 8, Issue 12. DOI: 10.1126/sciadv.abm6494.

98 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Menstrual Döngü

Comments


bottom of page